Akademik dünyada, öğrencilerin, araştırmacıların ve yazarların sıkça karşılaştığı bir sorun olan “akademik intihal,” başkalarının çalışmalarını izinsiz bir şekilde kendi eserleri gibi sunma veya kullanma eylemidir. Bu durum, bilgi hırsızlığı olarak da adlandırılabilir. İntihal, fikir, veri, cümle veya paragrafların kaynak belirtmeden kullanılması sonucu ortaya çıkar.
Akademik intihalin çeşitli sebepleri olabilir. Zaman baskısı, yetersiz araştırma yapma, özgün düşünce üretme güçlüğü gibi nedenlerle bazı bireyler intihale başvurabilirler. Ayrıca bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte, kopyala-yapıştır mantığıyla çalışanların sayısı artmıştır. Ancak akademik intihal ciddi sonuçlar doğurabilir. Öğrenciler için eğitim kurumlarından uzaklaştırılma, not düşürme veya disiplin cezaları, akademik kariyeri etkileyebilir. Araştırmacılar ve yazarlar içinse itibar kaybı, yayınların geri çekilmesi veya dergilere kabul edilmemesi gibi sonuçlar doğurabilir.
Akademik intihali önlemek için bazı adımlar atılabilir. İlk olarak, alıntıların doğru şekilde yapılması ve kaynakların belirtilmesi gereklidir. Bir cümlenin veya paragrafın kaynağı belirtilmeden direkt olarak kopyalanması intihal anlamına gelir. Kaynaklar, atıf yapılan metinde açıkça belirtilmelidir. Ayrıca kendi özgün düşüncelerinizi ve yorumlarınızı çalışmanıza dahil etmek, intihali önlemenin etkili bir yoludur.
Akademik intihali tespit etmek için kullanılan çeşitli yazılımlar bulunmaktadır. Bu programlar, metni büyük veri tabanlarıyla karşılaştırarak benzerlikleri bulabilirler. Bu nedenle akademik çalışmalarınızı bu tür programlardan geçirmek önemlidir. Ancak unutulmaması gereken en önemli nokta, akademik dürüstlüğün ve özgünlüğün önemi ve değeridir. Kendi fikirlerinizi geliştirmek, araştırma yapmak ve emek harcamak, sadece kariyeriniz için değil, bilim dünyasının ilerlemesi için de önemlidir.
Akademik intihal, ciddi sonuçlar doğurabilen bir sorundur ve akademik camiada hoş görülemez. Öğrenciler, araştırmacılar ve yazarlar olarak, kendi özgün çalışmalarımıza saygı göstermeli, alıntı ve atıf kurallarına dikkat etmeliyiz.
Yazı İçeriği
İntihal Nasıl Önlenir?
İntihal, bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanmasıdır. Basitçe ifade edecek olursak, çalıntı içeriğin kullanılması olarak tanımlanabilir. Bilimsel, akademik ve yazılı çalışmalarda en büyük sorunlardan biri olan intihal, özgünlüğü ve emeği zedeler. İntihali önlemek akademik dürüstlüğün bir gereğidir. Başkalarının emek ve fikirlerine saygı göstermek, kendi çalışmanızın değerini artırır ve güvenilirliğinizi sağlamlaştırır. İntihali önlemenin temel yollarından bazıları şunlardır:
1. Alıntı ve Atıf
Başka bir kaynaktan alınan herhangi bir bilgi veya ifade, kesinlikle kaynak gösterilmelidir. Alıntı yapıldığında, doğru bir atıf yöntemi kullanarak alıntının sahibine saygı gösterilmeli ve çalışmanın akademik bütünlüğü korunmalıdır.
2. Paraphrasing (Yeniden Anlatım)
Başka bir kaynaktan alınan bilgi veya ifadeleri kendi sözcüklerinizle yeniden anlatmak önemlidir. Ancak bu yapıldığında bile, kaynağa mutlaka atıf yapılmalıdır. Yeniden anlatma işlemi, kelime kelime kopyalama yerine özgün bir anlatımı tercih ederek intihal riskini azaltır.
3. Çeşitli Kaynaklar Kullanma
Çalışmanızı hazırlarken sadece tek bir kaynağa dayanmak yerine, farklı ve güvenilir kaynakları kullanarak çeşitlilik sağlamalısınız. Bu, kendi fikirlerinizi daha iyi geliştirmenize ve intihal riskini azaltmanıza yardımcı olur.
4. İyi Planlama ve Zaman Yönetimi
Çalışmanızı zamanında tamamlamak için yeterli zaman ayırın. Aceleyle yapılan çalışmalarda intihal riski artabilir. İyi bir planlama ve zaman yönetimi ile çalışmanızı adım adım ilerletebilirsiniz.
5. İntihal Kontrol Araçları
İntihali önlemek için çeşitli intihal kontrol araçlarından yararlanabilirsiniz. Bu araçlar, yazınızı diğer kaynaklarla karşılaştırarak potansiyel intihal kısımlarını tespit eder.
6. Özgün Düşünce
Çalışmanızda kendi özgün düşüncelerinizi ve analizlerinizi yansıtmanız önemlidir. Sadece başkalarının fikirlerini kopyalamak yerine, konuyu kendi bakış açınızla ele alın.
Akademik Etik
Akademik etik, bilimsel topluluğun üyelerinin davranışlarını düzenleyen ve araştırmalarının doğruluğunu, dürüstlüğünü ve güvenilirliğini sağlayan önemli bir kavramdır. Akademik etik, bilimsel çalışmanın temel değerlerini belirlerken aynı zamanda araştırmacıların diğer akademisyenlere ve topluma karşı sorumluluklarını da tanımlar. Akademik etik, bilimsel araştırmanın temel değerlerini ve ilkelerini belirler. Dürüstlük, nesnellik, doğruluk, dikkat, açıklık, gizlilik, meslektaşlara saygı ve öğrencilere saygı gibi ilkeler, bilimsel topluluğun güvenilirliğini ve saygınlığını korumak için vazgeçilmezdir. Akademik etiğe uymak, bilimin ilerlemesine ve topluma değerli katkılar sağlamasına yardımcı olur. Bu başlık altında akademik etiğin temel ilkeleri ve bu ilkelerin bilimsel çalışmada nasıl uygulanması gerektiği ele alınmıştır.
Dürüstlük
Bilimsel çalışmaların temelinde dürüstlük yatar. Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçları ve yöntemleri açıkça ve dürüstçe sunmalıdır. Verilerin manipüle edilmesi, yanlış yorumlanması veya çarpıtılması akademik etiğe aykırıdır. Aynı zamanda, potansiyel çıkar çatışmaları da açıkça belirtilmeli ve araştırmanın tarafsızlığına zarar vermemelidir.
Nesnellik
Nesnellik, bilimsel bilginin objektif bir şekilde değerlendirilmesini ve herhangi bir ayrımcılığa veya önyargıya yer verilmemesini sağlar. Bilginin kaynağı veya sahibinin statüsü, cinsiyeti, dini veya etnik kökeni gibi faktörler değerlendirmeyi etkilememelidir. Bilgi, evrensel olarak kabul edilebilir bir şekilde sunulmalıdır.
Doğruluk
Araştırmacılar, araştırmalarının her aşamasında doğruluk ilkesine sadık kalmalıdır. Veri üretimi, analizi ve sonuçların çıkarımları doğru bir şekilde yapılmalıdır. Bilinçli olarak yanıltıcı bilgi sunmak veya verileri çarpıtmak, bilimsel etiğin temelini sarsar.
Dikkat ve Ayrıntılar
Araştırmacılar, dikkatli bir şekilde çalışmalarını yürütmeli ve her aşamada ayrıntılara özen göstermelidir. Dikkatsizlikten kaynaklanan hataların düzeltilmesi ve gelecekteki araştırmaların daha güvenilir olması için önemlidir. Danışmanların yeterince denetlenmemesi, bilimsel yöntemlere uyulmaması veya araştırma eğitiminin yetersizliği gibi faktörler dikkatsizliğe yol açabilir.
Açıklık ve Teşhir
Bilim tekrarlanabilirlik ve denetlenebilirlik üzerine kuruludur. Araştırmacılar, gerektiğinde veri kaynaklarını denetime açabilmeli ve çalışmalarının tekrarlanabilirliğini sağlamalıdır. Bu, bilimsel sonuçların güvenilirliğini artırır.
Gizlilik
Araştırmacılar, katılımcıların ve deneklerin gizliliğini korumakla yükümlüdür. Toplanan kişisel bilgiler sadece araştırma ekibi tarafından kullanılmalıdır ve yetkisiz kişilerin erişimine karşı korunmalıdır.
Saygı
Akademik etik, meslektaşlara ve öğrencilere saygı göstermeyi içerir. Verilen sözlerin tutulması, samimiyetin korunması ve söylemler ile eylemler arasındaki tutarlılığın sağlanması önemlidir. Öğrencilerin kişiliklerine, özerkliklerine ve değerlerine saygı gösterilerek eğitim ve öğretim süreçleri desteklenmelidir.
Etik Dışı Bilimsel Uygulamalar ve İntihalin Nedenleri
Bilimsel çalışmaların planlanması, uygulanması, raporlaştırılması ve yayınlanması süreçlerini denetleyerek, bu süreçlerin evrensel etik normlara uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bilim etiği kuralları; birçok sınıflamaya tabi tutularak açıklanabilmektedir. Bilimsel etik, araştırmacıların ve akademisyenlerin çalışmalarını dürüstlük, nesnellik, doğruluk, dikkat, açıklık ve saygı ilkeleri çerçevesinde yürütmelerini sağlamayı amaçlar. Bilimsel ihmal, saptırma ve aşırma gibi etik dışı uygulamalar, bilimsel topluluğun güvenilirliğini ve saygınlığını tehlikeye atar. Bu nedenle, araştırmacıların etik kurallara uygun davranmaları ve bilimsel etik eğitimi alarak bu konuda bilinçlenmeleri son derece önemlidir. Etik kurallar, en önemli üç alt sınıflama olarak ‘bilimsel ihmal’, ‘bilimsel saptırma’ ve ‘bilimsel aşırma’ ele alınabilir.
Bilimsel İhmal ve Saptırma: Dürüstlüğün Zedelenmesi
Bilimsel ihmal, araştırma sürecinde gerekli olan koşulların yerine getirilemediğinde karşılaşılan bir yanıltma şeklidir. İhmal, araştırmacının deneyimsizliğinden kaynaklı olarak farkına varılmadan yapılabileceği gibi, zaman, para, destek yetersizliğinden ve disiplinsiz çalışmadan dolayı bilerek de yapılabilmektedir. Bilimsel saptırma ise, araştırma süreçlerinin veya sonuçlarının kasıtlı olarak saptırılması anlamına gelir. Araştırmanın yinelenebilirliği ve sonuçların güvenilirliği bu tür yanıltmalarla tehlikeye girebilir.
Bilimsel Aşırma: İntihalin Derinlemesine Anlaşılması
İntihal veya aşırma, başka bir kişinin çalışmasını veya fikrini sahiplenmeden kendi çalışması gibi sunma eylemidir. Bu durum, sahibine atıf yapılmadan özgün bir fikrin çalınması şeklinde gerçekleşir. İntihal, bilimsel yanıltmanın bir türüdür. TÜBİTAK’a göre bilimsel bir çalışmayı akademik etik ilkelerin dışına çıkaran bilimsel yanıltmalar şunlardır:
- Uydurma (Fabrication): Araştırmada bulunmayan verileri üretmek, bunları rapor etmek veya yayımlamak.
- Çarpıtma (Falsification): Değişik sonuç verebilecek şekilde araştırma materyalleri, cihazlar, işlemler ve araştırma kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek.
- İntihal (Plagiarism): Başkalarının metotlarını, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine atıf yapmadan kullanmak.
- Dublikasyon (Duplication): Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla dergiye yayım için göndermek veya yayımlamak.
- Dilimleme (Least Publishable Units): Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde ayırarak çok sayıda yayın yapmak.
- Destek Belirtmeme: Desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren sunum ve yayınlarda destek veren kurum veya kuruluş desteğini belirtmemek.
- Yazar Adlarında Değişiklik Yapma: Araştırma ve makalede ortak araştırmacı ve yazarların yazılı görüş birliği olmadan, araştırmada aktif katkısı bulunanların isimlerini çıkarmak veya yazarlıkla bağdaşmayacak katkı nedeniyle yeni yazarlar eklemek veya yazar sıralamasını değiştirmek.